4 Ocak 2017 Çarşamba

BOSNA HERSEK - POCITEL

BOSNA HERSEK - POCITEL

Sevgili blog sana bu satirlari hasta yatagimdan yaziyorum... Son günlerde ülkemizde yasanan ve ardi arkasi kesilmeyen üzücü olaylar sonrasinda sanirim her vatandas gibi benim de hic keyfim yok... Sizi bilmem ama ben, birilerinin evlatlari, sevdikleri veya dostlari icin üzüldüklerini düsündükce gezmekten, mutlu olmaktan, gülmekten ar eder oldum... Bu nedenle kafamdaki siralamayi degistirerek, ögrendikce ders alabilecegimiz hüzünlü bir hikayesi olan Bosna Hersek'i anlatmaya karar verdim.


Bosna Hersek beni en cok etkileyen ülkelerden birisi oldu... Bir yanda müthis bir doga bir yanda sasirtici derecede bizim gibilik ve bir yanda da taptaze acilar ve savas izleri... Döndükten sonra, uzun süre etkisinden cikamadigim bir psikoloji icerisinde epey arastirdim, okudum, belgeseller izledim... Sanirim en cok da, benim bile hatirladigim yakin zamanda bu kanli savasin yasanmis olmasindan etkilendim... Ve ne yalan söyleyeyim hic ama hic yazmak istemedim cünkü ülkenin yasadigi acilari ne kadar anlatirsam anlatayim, insanlarin o hüzünlü bakislarini hakkiyla anlatamayacaktim... 


Genel Bilgi

Bosna Hersek... Yazmaya baslamadan önce derin bir nefes aldigim dogrudur... Nereden ve nasil baslamaliyim bilmiyorum... Bosna Hersek, Tito'nun ölümü ve ardindan Yugoslavya'nin dagilmasiyla birlikte, Büyük Sirbistan hayallerinin pesinde kosan irkci manyak Milosevic'e karsi savasarak 1992 yilinda referandumla bagimsizligini kazaniyor. Eski yazilarimi okuyanlar az cok siyasi görüsümü biliyordur, ancak tekrarlayacagim. Josip Broz Tito'nun ölümünün en cok da Bosna Hersek'e zarar verdigini düsünüyorum... Bir ülke düsünün, farkli dinlerden ve milliyetlerden olusuyor ve Avrupa'nin bir cok alanda en gelismis ülkeleri arasina giriyor cünkü din ve etnisite üzerinden tartismalar yok; sen, ben, o yok biz var... Malesef Tito'nun ölümüyle birlikte tüm irkci duygular kasiniyor ve yilarca kol kola ayni mahallede yasamis, gülmüs eglenmis insanlar birbirlerini girtlaklama noktasina geliyor... Herkes kendi borusunun ötecegi bir ülkecik kuruyor... Bosna Hersek'e de Aliya Izzet Begovic liderliginde ayri bir ülke kurmak düsüyor... 

Bosna Hersek yaklasik 4,5 milyon nüfusu ile %51 civarinda Bosnak, %32 civarinda Sirp ve %15 civarinda Hirvat'in yasadigi bir ülke. 

Zaten 1992 öncesinde de Sirplarla girdikleri savasta büyük kayiplar yasayan ülkenin karanlik yillari maselef 1992 - 1995 yillari arasinda da devam ediyor... BM'lerin "batinin bekciliginde" yapilan Srebrenitsa katliami malumunuz... Batinin bekciliginde diyorum cünkü bu katliam BM'lerin güvenli ilan ettigi bölgede göz göre göre oldu... Sapsalca ve katiksizca bati hayrani olan bir takim "modern ve liberal ve hatta süper özgürlükcü" arkadaslara özellikle tavsiyemdir; Bosna Hersek'i kendilerine deney odasi yapsinlar gitsinler, gezsinler, okusunlar, izlesinler (Özellikle Srebenitsa belgeselini) bakalim bati ile ilgili tezleri dogrumuymus degilmiymis... Neyse konumuza dönelim 1992-1995 yillari arasinda bazi kaynaklara göre 100.000'den fazla kisi ölmüs ve 2 milyon civarinda insan göc etmistir.

Bosna Hersek'te ilk duragimiz Pocitel... Pocitel'in kelime anlami "SINIR" imis. Cografi konumu geregi 1463-71 yillari arasinda Macar garnizon yeri sonrasinda da Osmanli'nin fethi ile beraber uzunca bir süre askeri ilce olarak kaliyor.  




Pocitel Denilince Akla Gelenler

Pocitel Bosna Hersek federasyonunun Hersek Neretva Kantonu sinirlari icerinde yer alan sirin mi sirin bir  yerlesim yeri... Nüfusu 10 bin civarinda, Neretva nehrinin hemen solunda hafif tepelik bir kasaba :) Bu güzel sinir yerleskesine yaklastikca evlerin disinda kursun izleri görmeye basladik... Nedense hic beklemedigim bir manzaraydi cok ama cok etkilendim... Neredeyse her evin disinda kursun delikleri... 

Bosnaklarin ve dogal olarak müslümanlarin agirlikli olarak yasadigi bu yerde ilk ve son duragimiz kale... Benim nedense hic kale tirmanacak enerjim yoktu bu yüzden kasabanin meshur kahvehanesine oturup mis gibi bir Bosnak kahvesi icip notlarimi toparlamayi tercih ettim :) 

Bu kasabaya yolu düsen herkese "Adem'in Yeri isimli bu cardakli ve bahceli kahveye ugramasini öneririm. Dükkanin sahibi ve servis yapan Adem amca kolunu savasda kaybetmis. Rehberimiz gitmeden önce nasil oldu diye sormamamizi tembihledi biz de adamcagizi o kötü günlere tekrar götürmemek icin sormadik...




Bosnak kahvesinin tadi ayni Türk kahvesi gibi ancak bizimkinden farkli olarak cezve, kulpsuz bir kahve bardagi ve yaninda seker ile servis ediliyor... Bardagin kulpsuz olmasinin sebebi ise oldukca ilginc... Insan kulpundan iki parmagiyla tutarken diger parmaklari ile yaptigi isaret Sirp askerlerinin yaptigi isarete benziyormus o yüzden tum Bosna'da kulpsuz bardak gelenegi var...




Insalar cift yarartilmis derler... Kardesime cok benzeyen bir cocuk gördük, annemle babam dayanamayip cocukla sohbet ettiler ogullarinin özlemini giderdiler:) Eeee bir de resim.. Gercekten ne kadar cok benziyor ! :)



Kahve icip biraz dinlendikten sonra kalenin cevresinde geziniyoruz... Bu sehir icin sanki 1900'lü yillarin basinda donup kalmis zaman...

Blogumu takip edenler bilir normalde her sehirde o sehirle özdeslestirilen birisini bulup onun hikayesini anlatirim ama Pocitel'de malesef bulamadim...

Ziyaretcisine Notlar

Nasil Bir Sehir: Kücücük ficicik tekerlemesini andiran bir yer... Kurtulus savasindan yeni cikmis bir kasabaya gitmis gibi hissedeceksiniz. Muhtemelen Monstar'a giderken ugrayabileceginiz bir durak ve 2-3 saat ayirmaniz yeterli.

Ne Yenir Ne Icilir: Ademin Yerinde Bosnak kahvesi veya cay.

Para Mara:  Convertable Marka kullandiklari parabirimi. 1 Euro 1,95 KM seviyelerindeydi biz gittigimizde. Oldukca ucuz bir yer.. Kahve ve bir buzdolabi miknatisi 3 Euro ya tutmustu ya tutmamisti 

Nereleri Görmek Lazim:  Aslinda heryeri :) Kale ve civarini gezerseniz zaten heryeri gezmis oluyorsunuz 



08.07.2016
Ezgi Karaca

Lets continue to make memories...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder